Sen yokken...
Günlerden birgün İlker güzeller güzeli Pelin'ini
kaybetmiş. Günlerce haber alamamış birtanecik sevgilisinden. İnsanlarla
konuşmaz, yüzü gülmez, yemek yemez olmuş İlker.
Dayanamamış artık aşkının özlemine ve kendini yollara atmış, Pelin'in daha önce gittiği heryeri tek tek dolaşmaya karar vermiş.
Önce İstanbul’un altını üstüne getirmiş, Beşiktaş, Ortaköy, Taksim durmadan aramış sevgilisini.
İstiklal’de nargile içmiş,
bembeyaz dumanını üflemiş kederle…
Pelin’in eski okuluna gitmiş,
öğretmenler odasında aramış Pelin’ini… Ama yaz ayıymış ve
okulda kimsecikler yokmuş, öğretmenler odasındaki ahşaptan
masalara ve dolaplara, duvarlara, hatta kartonpiyerle süslenmiş
tavanlarına sormuş sevgilisini İlker.
Sonra Pelin’in küçüklüğünün geçtiği eve gitmiş, orda da bulamamış aşkını. Evdeki her dolaba, her yatağın altına bakmış, hatta küçük kırmızı bir sepetin bile içine bakmış. Sonra gülmüş kendi haline, pelin ancak küçük bir bebekken sığıyordur bu ufacık sepete diye…
Pelinin öğrenciyken kaldığı eve
gitmiş, şömine epey soğukmuş. Demekki Pelin uzun zamandır
uğramamış buraya diye düşünmüş İlker. O kadar gözü kör
olmuşki aşkının özleminden, o şöminenin artık hiç
kullanılmadığını bile hatırlayamamış, ama bulamamış
aşkınıda...
Mezuniyet töreninin yapıldığı
stadyuma gitmiş, orda da kimsecikler yokmuş, halbuki eminmiş
İlker, üniversitenin kep atma töreninin yapıldığı gün tıklım
tıklım doluymuş o stadyum...
Emirgan korusuna gitmiş, laleler bile
solmuş Pelin olmayınca cansız kalmış burası bile.
Tren istasyonuna gitmiş, belki bulurum
ümidiyle güzel aşkını, ama tren istasyonu bile kapalıymış,
çalışmıyormuş artık.
Offf nerde bu Pelin ???
Üniversitenin bahar şenliklerine
gitmiş, herkese sormuş Pelin'i ama ne gören nede duyan çıkmamış,
incik boncuk satan çocuklara bile sormuş ama onlarda görmemişler
Pelin'i....
Çanakkale'ye geçmiş ilker, Asos'da
deniz kenarında dolaşıp durmuş, ordada yokmuş Pelin.
Bozcaada'ya gitmiş sonra, mavi kapılı
güzel evlerin olduğu adayı gezmiş karış karış, ama bulamamış
yine aşkını...
Gezmeye başlamış tüm Türkiye'yi,
Adana, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Urfa, Hatay, Mersin yok yok
yok...
Atatürk Barajı'na gitmiş İlker
ordada yok, Nemrut dağına tırmanmış ordada bulamamış
Pelin'ini, Ulucami'ye gitmiş dualar etmiş aşkını bulmak için
sabahlara kadar...
Kan ter içinde uyanmış İlker, saate
bakmış gece 03.32... Tarih: 25.12.2015 ... Yanına bakmış, işte
ordaymış yıllardır aşık olduğu birtanecik eşi...
Yanıbaşındaymış, hep korkmuş uzaklarda aramış sevgilisini,
ama hepsi kötü bir kabusmuş sadece, güzel eşi ait olduğu yerde,
kocasının gögsüne başını koymuş, tam kalbinin üzerine ve
mışıl mışıl uyumaktaymış güzel sevgili... İlker, güzel
Pelin'in ondan uzak olmadığını her zaman tam kalbinde,
yanıbaşında olduğunu bilerek huzurla kapamış gözlerini ve
birdahada kabus görmemiş, sabah uyanıp gözünü açtığında
güzel eşiyle buluşmuş gözleri, alnına bir öpücük kondurmuş
sevdiğinin ve yeni güne birlikte başlamışlar...