16 Kasım 2012 Cuma

Aşk Günlükleri - 16 Kasım 2012

Aşkım bir rüya gördüm. Rüyamda çok erken kalkıyorum, daha güneş bile doğmamış. 

O karanlıkta sahile koşuyorum, Beykoz'dan bir tekneye biniyorum ve denize açılıyorum. Üstümde bir yağmurluk, ayaklarımda sarı çizmeler, kafamda siyah bir bere. 

Havada sabah ayazı var. Etrafımda kalabalık herkeste bir koşuşturmaca. Ağlarımızı atmışız denize. Denizden teknemize çekiyoruz balıkları, bir sürü balık var ama ben en güzelini arıyorum, çokta gerek kalmıyor aramama çünkü hemen gözüme çarpıyor bir parıltı. Öyle bir parıltısı var ki bu balığın sanki dünyadaki bütün denizlerde daha güzeli, tek bir eşi daha yok bu balıktan. 

Alıyorum avuçlarıma, bütün renklerin en güzelleri toplanmış üstünde, doyamıyorum bakmaya. 

Sonra birşey görüşümü engelliyor. Spot ışıklar vuruyor gözümün içine. Sahil güvenlik ekipleri yanlarında da greenpeace gönüllüleri, üzerlerinde "seninki kaç santim tshirtleri" var ve haber spikerleri de atlıyor teknemize kameraları ile. 

Tek tek boyunu ölçüyorlar balıkların, sıra en güzel balığa geliyor, bırakmak istemiyorum, ama bu balık çok küçük diye denize atıyorlar. Bakakalıyorum ardından denize dalgın dalgın. Bende peşinden atlamaya kalkıyorum ama greenpeace'ciler bırakmıyorlar, boyun çok uzun denize giremezsin sen deyip yapışıyorlar koluma bacağıma, atlıyamıyorum peşinden balığın. 



Zar zor karaya döndürüyorlar beni. İniyorum gemiden. Bakkaldan nutella ve sıcak ekmek alıyorum, sonra evimize geliyorum, alnına küçük bir öpücük kondurup seni uyandırıyorum ve birlikte kahvaltı yapıyoruz, sıcak ekmek, çay ve sen. İşte benim kahvaltım, işte benim tatlım sensin sevgilim. Uyandım sonra birden rüyamdan.

Balıkların boyu küçük mü bilemem ama, benim sana olan özlemim kocaman. Hani küçük bir çocuğa sorarsın da, kocaman diyip iki kolunu açar ya yanlara, işte o kadar kocaman özledim. Seni çok seviyorum aşkların en güzeli...
Daisypath Friendship tickers